5 Eylül 2017 Salı

Kısa Kısa Notlar

Yaklaşık 1 ay kadar olamayacağım için bu notları paylaşmak istedim. Bazen benim merak ettiğim konuların bazen de sorulan sorulardan derlediğim cevapları bu yazıda toplamaya çalıştım. Bu yazıyı zaman zaman güncelleyeceğim. Amacım kendi için aldığım notları herkesle paylaşmak. İktisatçı ya da finans dünyası uzmanı değilim ve yüzden bu yazıda okuduklarınızı başka kaynaklardan teyit etmeniz faydalı olabilir kanımca. Ayrıca yazdıkların illa olacak diye bir kural yok ve özel durumlarda burada yazdıklarım geçerli olmayabilir. Örneğin bu yazıyı yazdığım zaman herkesin bir daha ne zaman olacak dediği boğa piyasasındaydık ve ABD siyasi açıdan karışık günler geçiriyordu. K.Kore kıtalar arası füze ve hidrojen bombası denemesi yapıyordu.

  • Merkez Bankası
Piyasa nakit verirse:
- Faiz oranları gevşer.
- Eski tahvili olanlar kar eder.
-TL değer kaybeder.
Merkez Bankası ithal edilen malların fiyatlarına ya da altın döviz gibi fiyatı dışardan belirlenen malların fiyatına etki edemez. Bu gibi malların çıkarıp oluşturulan özel endeksler vardır. Bunlara çekirdek enflasyon endeksi gibi adlar verilir. Eğer bu endeks, TÜFE’den daha az artıyorsa, Merkez Bankası’nın para politikası enflasyonla mücadele başarılı olmuş demektir.
  • Faiz
Faizler artarsa borsa yerine faizi tercih edenlerin sayısı artar.
  • Fiyat/Kazanç ve Piyasa/Defter Değeri Oranı
Fiyat/kazanç oranı, bir hisse senedinin fiyatının hisse başına kazancının kaç katı olduğunu gösterir.
Piyasa değeri/defter değeri oranı bir hisse senedinin fiyatının hisse başına öz sermaye değerinin kaç katı olduğunu gösterir.

Fiyat/kazanç oranı ve piyasa değeri/defter  değeri oranı hisse senedinin değerin hesaplanmasında kullanılabilmektedir. Bazıları kesin değer hesaplaması için kullandığını varsayılmaktadır ama ben buna katılmıyorum Örneğin piyasa değeri/defter değeri oranı diyelim 2 olsun Eğer ki üç katına kadar oran mantıklı ise bu rakamı üçle çarptığımız zaman elde edeceğimiz sonuç 6 olur. Hissenin fiyatı 5 TL ise bu durumda elde ettiğiniz sonuç gerçek değerden ucuz olduğu için bu isteği almayı düşünebilirsiniz.

Benzer şekilde fiyat kazanç oranı da kullanılabilir. Örneğin şirketin sene sonu net kârının atıyorum 200 bin lira olmasını bekliyorsunuz sermayesi de bu şirketin 300 bin lira olsun bu durumda hisse başı kazancı 0.66. Sektörün fiyat kazanç oranı da 9 ise bunu çarptığınız zaman bulacağınız sonuç 5.94 olur. Şirketin şu anki fiyatı 5 lira ise o zaman siz bu hisseyi almayı düşünebilirsin Tabii burada en büyük problem yıl sonu net karın ne olacağını tahmin edebilmektir. Bazen de sektör ortalaması alınarak hesaplama yapılır. Burada en büyük problem ise ortalaması alınan şirketleri birbirinin benzer olmamasıdır yani örneğin demir çelik sektörü firmalarının tamamı aynı karakteristiklere sahip olsa o zaman bunların ortalamasını alıp fiyat/kazanç oranı üzerinden hesaplama yapılabilir. Fakat böyle olmadığı için sektör ortalamasının aldığınız zaman da bu sefer farklı şeyler bir anda bir araya konup sırf aynı sektörde oldukları için yanlış hesaplama yapabiliriz. Bu oranlar düşükse bunun geçici bir sebepten mi yoksa başka bir sebepten mi kaynaklandığına dikkat etmek lazım. Düşükse vardır bir sebebi belki.
  • Bir ülkede faiz oranları diğer ülkelerden yüksek ise uluslararası yatırımcılar bu ülkeye girerler yüksek faizden faydalanmak için. Yabancı yatırımcı, ülkesinde düşük enflasyon olduğu için parasını burada faiz yatırıyor. Aradaki fark çok büyük oluyor. Örneğin bizdeki faiz %12 ve onun ülkesinde faiz %2. Aradaki fark kabaca yabancının karı.
  • Nominal faiz görünen, reel faiz ise enflasyon çıktıktan sonraki faizdir. Örneğin banka %15 faiz veriyorsa ve enflasyon %10 ise reel faiz %5’tir.
  • Enflasyon oranı yüksek ülkede reel faiz oranları düşeceğinden para değer kaybeder. Maalesef Türkiye'de enflasyon önemli problem, bu yüzden yatırım aracını seçerken ya da gelir hesaplarken enflasyon dikkate almak gerekiyor. Örneğin siz bankadan sabit faizli bir gelir elde ediyorsunuz fakat yıllık enflasyon bu gelirinizi yenilebilir. Reel anlamda kar değil zarar etmiş olabilirsiniz.
  • ABD dışındaki bir bölgede olan gerginlik savaş gibi durumlarda dolara olan talebi arttırabilir.
  • ABD'de dış ticaret açığı artıyorsa doların değer artışı duraklar.
  • Petrol fiyatları yükselişi Japon Yeni ve Euro'nun değerli ABD dolarına göre düşürür (tabi ki istisnalar olur).
  • Çok genel bir gözlem olarak döviz her yılın ilk üç ayı ve eylül ekim aylarında diğer aylara göre daha fazla değer kazanır.
  • Dövizdeki yükseliş özellikle FX fazlası olan firmaların daha iyi bilanço açıklamasını yardımcı olur (AYM indikatörü). İlla iyi bilanço açıklayacak demek değildir.
  • Portföy yöneticileri, uzmanlar vs.nin yaptığı değerlendirmeler/kritikler gerçekten çok önemlidir ve dikkate almak gerekir diye düşünüyorum. Fakat benim aklımdan çıkarmadığım şey paranın benim olduğu yani kar ve zarar bana ait. Ayrıca şöyle bir söz de vardır: “Çok bilen çok yanılır” diye. Tahminimce belki bu insanlar bazen çok fazla analizleri giriyorlar  ve çok değişkenli modeller kuruyorlar v.s. ve o kadar dalmış oluyorlar ki bazen gözlerinden basit bir şey kaçabiliyor (bazen kendi sonumun da böyle olacağını düşünüyorum). Ben size bir örnek vereyim: 1990 yılında ABD'de Boston'da ortaokul öğrencilerinden portföy oluşturmaları isteniyor ve 2 yıllık bir deneme yapılıyor Ne tesadüftür ki pek çok profesyonel fon yöneticisinin oluşturduğu portföyden çok daha fazla kazanıyor bu çocukların yaptığı portföy. Onlar, en çok beğendikleri yiyecekleri üreten ya da en sevdikleri mağazaları sahibi olan firmaların hisse senetleri seçmişler.
  • Profesyonellere kesinlikle karşı değilim ama paranızı profesyoneller yönetsin diye bir söz duyunca şöyle düşünüyorum: Eğer o profesyoneller o kadar biliyorsan niye hala çalışmak zorundalar, niye müşterilerinin, patronlarının ağız kokusunu çekmek zorunda? İlla paramı birilerine vereceksem aileme de arkadaşlarıma veririm, en azından manevi tatmin var:)
  • Genelde borsa oyuncularına soğukkanlı olun paniğe kapılmayın denir. Tersten bakarsanız niye herhangi bir kriz anında profesyonelleri ilk satanlar oluyor hisse senetlerini. Şöyle de bakabiliriz, en ufak bir ses duyduğunuz zaman tepki vermiyor musunuz? Peki tepki vermeyip şöyle mi yapmanız lazım: Tepki vermeyip 3 saniye bekleyim. Peki o üç saniyede bir tepki versem belki kurtulacağım. Tabii işin laf salatası bitmez ama zamanı geldiği zaman paniğe kapılın ve trenden inin derim:).
  • Tüyoları takip et derler. Hayatım boyunca tüyo ile hisse almadım/satmadım ve yapmamda (şanıma yakışmaz, neyse benim şanım:)Tüyo ben duyana kadar o kadar çok ki duymuştur ki bana varana kadar değeri kalmamıştır (bunu Shannon’un entropy yaklaşımı çok iyi anlatıyor, ilgi duyanlar varsa). Bir anlamda bir şeyi iki kişi biliyorsa sır olmaktan çıkmıştır. Ben tüyo takibi yapmıyorum. KAPTa haberleri okuyabilirsiniz, gazete okuyabilirsiniz, dergileri okuyabilirsiniz, şirketleri sunumları, toplantıları vs. size aradığınız tüyoları verecektir.
  • Bazıları ortalama yaparak maliyet düşüyorlar. Ben bunu tercih etmiyorum. Stop-loss ya da zarar kese uyuyorum ve hisseden/varanttan çıkıyorum (uzun vadeli strateji farklı tabi).
  • Eğer hissede oynuyorsam düşüş trendlerinde hisse almıyorum. Tabi düşüş trendlerinden varant oynuyorsan satış varant alıyorum. Bence hisse alıp-satıyorsanız ayıların bilgeliğine güvenin, onlar boş yere kış uykusuna yatmıyorlardır.
  • Esasında borsada hile yapmak parası olan birisi için muhtemelen çok zor değildir. Hiç bir oyunda hile yapanı da, yaptıranı da, vesile olanı da sevmedim, seveni de sevmedim. Mesela aklıma gelen bazı yöntemler (bunları yapanlar lütfen bu blogu okumasın):
- Önceden çaktırmadan hisseler toplar, sonra bir haber çıkarır ve hisseyi pahalıya satar
- Ya da tam tersi de olabilir. Önce hisseyi açığa satar sonra kötü haberi yayınlar daha sonra ucuz alır
- Ya da bir broker diğerine satış yapar karşılıklı alış veriş yaparlar. Böylece hissede hacım varmış gibi gösteriler Elbette hissedeki hacim artışı diğer yatırımcıları çekecektir.
- Şirket çalışanı, danışman, bankacı gibi kişiler yaptığı iş gereği elde ettiği bilgiyi borsada çok rahat kullanabilir (insider trading).
  • Temel ve teknik analizi bir arada kullanmanızı tavsiye ederim.
  • Temettüleri dikkat edin arkadaşlar. Bazen çok düşmüş hisselerin kendini toparlaması ilk işareti iyi bir temettü verimi olabilir. Hisse senedinin gerçek fiyatını belirlemede geliştirmiş yöntemlerin çoğu temettülerden yola çıkar. Örneğin bir binanın değeri nasıl 10 ya da 20 yıl kira bedeli toplamı olarak tahmin ediliyorsa bir firmanın diğeri de bu kadar yıllık temüttü, bedelsiz vs. dağıtımından kestirilebilir. Geçmiş yıllardaki performansı gelecek yıllar için ipucu verebilir.
  • Arkadaşlar ara sıra karı cebinize koyun derim. Keyifli oluyor:)
  • Başarı ve disiplinli çalışma bence önemi. Ben her akşam hisse, altın, petrol, döviz, dünya piyasaları (vadeliler dahil) vs. bakıyorum.Ayrıca gün içinde çok ekstrem bir şey olmazsa alım satım kararı vermiyorum.
  • Her ticarette olduğu gibi borsada da alırken kazanırsınız satarken değil. Bu yüzden iyi fiyata almaya çalışıyorum acele etmeyin kaçırdıysanız başka hisseye bakarsınız ya da başka bir dalga da binersiniz.
  • Siyasi belirsizlik gibi belirsizlik ortamlarını borsa sevmez. Bu durumlarda borsada genelde uzak durmak daha çok kazanç sağlayacaktır En azından paranızı kaybetmeyiz engelleyecektir. Tabii varantlar için durum farklı.
  • FED 2008’den beri bilanço büyütüyor ve ABD 10 yıllıklarının faizi düşüyor. Bu konuda gözlemlerim:
    - 10 yıllık tahvil faizi artarsa ve gelişmekte olan ülkelerde tahvil faizi artarsa, gelişmekte olan ülkelerden çıkış oluyordur herhalde
    - ABD’nin ki artar ama gelişmekte olan ülkelerin ki artmıyorsa gelişmekte olan ülkeler için işler hala iyi olabilir.
    - ABD tahvil faizlerinin yükselmesi USD’yi kıymetlendirir. Bu durumda altın düşebilir, gelişmekte olan ülkelerin borsaları, EUR/USD düşebilir, gelişmekte olan ülkelerin tahvil faizi artabilir vs.
      - Bu arada kimse bahsetmiyor ama ABD 10 yıllık tahvil faizi 1988’den beri düşüyor.
  • Tahvil faizi nasıl belirlenir: Örneğin elimdeki bu kağıda karşılığı olarak size 2 yıl sonra 100 TL vereceğim. Bugün bu kağıdı almak için kaç lira verirsiniz. Eğer siz benim güvenilir ve problemi az olan biri olduğumu düşünürseniz örneğin 98 TL verirsiniz. Tersini düşünüyorsanız örneğin 90 TL verirsiniz. Aradaki farkta kabaca tahvilin faizi oluyor.
  • Başka bir örnek tahvil ile ilgili. Varsayalım sizde %2 faiz ile tahvil var. Fakat ben de işler kötü gitti ve %4 faizle tahvil sattım. Bu durumda siz %50 zarardasınız. Yani siz %2 faiz alırken diğeri %4 faiz alacak.
  • Japon Yeni ve altın arasında güçlü korelasyon var. Var ama bozulmaz diye kural yok
  • USD/TL için ABD 2 yıllıkları arasında güçlü korelasyon var. Var ama bozulmaz diye kural yok
  • MSCI Turkey’in gelişmekte olan ülke endeksinde ağırlığı %1’dir.
  • Yıl sonu Dolar tahmini için aşağıdaki değişkenler kullanılıyormuş (bunu bir ara çalışacağım)
    - 10 yıllık ve 2 yıllık ABD tahvil faizi
    - Euro dolar paritesi
    - Dolar endeksi
  • Vadeli işlemler bir hedge piyasasıdır. Örneğin net uzun pozisyon illa net uzun pozisyon olmayabilir. Belki de o pozisyon hedge pozisyonudur.
  • PMI verileri 50.0 seviyesinin üzeri genişlemeyi, 50.0 seviyesinin altı ise ekonomide daralmayı işaret etmekte
  • Petrol fiyatları düşmesi BIST’e olumlu etki eder.
  • Enflasyonist bir gidişat varsa tasarrufları arttıracak; deflasyonist bir gidişat varsa tüketimi teşvik etmek iyi olur. Örneğin eğer tüketimi arttıracaksak vergileri düşürmek gerekir. Vergiler düşünce bütçe açığı problem ortaya çıkabilir…ekonomiyi ben yönetmeyeceğine göre bunlar benim derdim değil
  • Tüketim kısa vadede, yatırım ise orta-uzun vadede üretimi arttırır.
  • Fiyat etkisinden arındırarak bakmak demek, bir önceki yılın fiyatları ile hesap yapmak demektir:
- T yılında 1000 adet araba ürettim, araba fiyatı 10 TL. Gelir= 10000 TL
- T+1 yılında 2000 adet araba ürettim ve araba fiyatı 12 TL Gelir= 24000 TL
- Ne kadar büyüdüm (bir önceki yılın fiyatını aldım, böylece fiyat etkisinden arındırmış oldum):
- 2000 adet * 10 TL= 20000 TL ise ((20000-10000)/10000)= %100 büyüdüm. Afferim bana:)
  • Reyting puanı yatırım yapılabilir seviye ve üzerinde ise ülkenin ihraç ettiği tahvile yeteri kadar talep gelir ve faiz düşük olur.
  • TL aşırı değerli kalırsa, cari açık artar ve krizin adımları hissedilmeye başlanmış olabilir. TL’nin aşırı değerli olması, aşırı değersiz olmasına göre daha tehlikeli olabilir belki de. Gel bir de bunu dolarla mal alan üreticiye anlat:)
NOTLAR
Resim buradan alınmıştır.
- İnceleme yöntemi (CANSLIM) ve genel olarak kullandığım yaklaşımlar (DARVAS ve SWING) hakkında bilgi almak isterseniz lütfen bakınız: 12 ve 3.
- Sıkça sorulan sorulara bakmak isterseniz: SSS





Paylaş:

6 yorum :

  1. cok yararlı notlar .. disiplin şart :)) 2 makro not eklemek istiyorum 1 - yatırımcının kendini sadece borsa dinamiklerine odaklaması tabi ki bir çok şeyden küresel gelişmeler, FX, emtia"dan çok etkileniyor olsa da borsa dinamiklerini öne çıkarmak en azından rahat uyutur :)) 2 = sürü mantığından kurtulmaya çalışmak hep şüpheyle bakmak .. bu da daha da rahat uyutur ve yatay ve düşen endekste de para kazandırabilir :)) iyi yolculuklar ..çalışmalar slmlar bst

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim yorumlarınız için Sn. Aym. Sanirim yukariyi okuyanlar bu yazdığınızı da okuyacaktır, ellerinize saglik. Saygilarimla.

      Sil
  2. Değerli zamanınızı ayırıp yardımcı olduğunuz için teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Estagfurullah Taner Bey, hep beraber öğreniyoruz diye bakıoyrum ben. Ben teşekkür ederim zaman ayırıp okduğunuz ve görüşünüzü paylaştığınız için.

      Sil
  3. ÇOK BEĞENDİM ELİNİZE EMEĞİNİZE SAĞLIK

    YanıtlaSil